Kablo Yapıları

Plastik/Polimer tanımı
Monomer adı verilen ünitelerin birbiri ardından tekrarlanması ile oluşan çok yüksek molekül ağırlıklı organik bileşiklere plastik/polimer denir. Plastik malzemeler petrol, doğal gaz, kömür gibi doğal kaynaklardan elde edilen malzemelerdir. Polimerler ise, doğal ve sentetik olarak iki farklı şekilde elde edilebilir. Selüloz (pamuk ve ahşap malzemeler) doğal polimerlere; polietilen, polipropilen, polistiren, polimetilmetaakrilat, polikarbonat, politetrafloretilen ve poliamid ise, sentetik polimerlere örnek olarak gösterilebilir.
Resim 1: Polimerizasyon
Monomer/Polimer nedir?
Mono-mer, polimer grubunu oluşturan küçük molekül anlamına gelir. Poly-mer ise, çok sayıda monomerden meydana gelen kimyasal bileşik anlamındadır. Yani yüzlerce, binlerce monomerin birleşmesinden oluşan çok daha büyük makro moleküllere polimer adı verilir.
Resim 2: Örnek polimer moleküler yapısı

Monomerler birbirlerine kovalent bağlarla bağlanarak kendilerinden daha büyük moleküller oluştururlar. Polimer molekülü boyunca birbiri ardına bağlanarak, zincirin ana iskeletini oluşturan kısmına ana zincir denir. Poly-mer kelimesi Yunanca’dan gelmektedir. “Poly”nin anlamı “çok”, “meros”un anlamı ise ünite/birim anlamına gelmektedir. “Plastikos”un anlamı da “eritilebilir”dir. Plastikler ısı ve basınçla şekillendirilebilen sentetik polimerlerdir. Kovalent bağ ise, her bir atomun son yörüngesindeki bir veya birden fazla elektronun diğer bir atomla paylaşılmasıdır.

İzolasyonun tarihsel gelişimi
Kristof Kolomb, 1493 yılında Amerika’ya yaptığı ikinci yolculuk sırasında Haiti Adası’nda, yerlilerin tuhaf bir maddeden yapılmış bir topla oynadıklarını gördü. Bu öyle bir toptu ki, yere vurdukça zıplıyordu. Diğer yanda ise, bu malzemenin kaynağı olan ağaçtan elde ettikleri süt gibi maddenin içine ayaklarını batırıp çıkardıklarını ve kuruduktan sonra çarığa benzer bir çeşit ayakkabı oluşturduklarını gözlemledi. Kauçuğun plastik teknolojisindeki yolculuğu, bu keşifler ile başladı.
1839 yılına gelindiğinde, Charles Goodyear adındaki Amerikalı’nın bir raslantı sonucu bulduğu sistem, lastik sanayiinde devrim yarattı. Goodyear, lateksi ısıtıp kükürtle işleyerek, daha elastiki ve dayanıklı bir duruma getirdi. Böylece, kauçuğa hava şartlarından etkilenmez bir nitelik kazandırdı. Bu işleme, “Vulkanizasyon” denir.
Resim 3: Kauçuk ağaçları
Charles Goodyear, yönteminin Amerika’daki patentini almayı başardı; ancak Fransa ve İngiltere’den yasal formaliteler nedeniyle, patent alamadı. Goodyear, Paris’te borçları nedeniyle hapis yattıktan sonra, Amerika’ya döndü; ancak patentleri ortakları tarafından yağmalandığından, yoksulluk içinde öldü. En azından “Goodyear Tyre” ve “Rubber Company” gibi şirketler onun isminin gelecek kuşaklar tarafından da anılmasını sağladı.
Bu devrim, özellikle 1930’lu yıllardan sonra daha hızlı bir ivme kazandı ve günümüzde de devam eden teknoloji çalışmalarının da temellerini atmış oldu.
Resim 4: Vulkanizasyon işlemi